Son birkaç aydır çevremizden enflasyon muhasebesi ve enflasyon düzeltmesi ile ilgili sorular alıyoruz. Enflasyon muhasebesi ile düzeltmesinin şirket sermayesine, özellikle hisse senetlerine etkisi en çok merak edilen konuların başında geliyor. Konu, ilgisi nedeniyle hem Vergi Usul Kanunu hem de Türk Ticaret Kanunu’nun kapsamına giriyor.
Enflasyon Muhasebesi ve Düzeltmesi Nedir?
Dilerseniz, ilk olarak enflasyon muhasebesi ve düzeltmesi ile ne kastediliyor, onu açıklayalım. Biliyorsunuz, enflasyon en genel tanımıyla, fiyatlar genel seviyesinin sürekli olarak artmasıdır. Fiyatlar genel seviyesi sürekli olarak artınca, paranın satın alma gücü düşer. Geçen sene 10 liraya aldığınız mal ve hizmeti bu sene 100 liraya alıyorsanız, paranızın alım gücü o ölçüde düşmüş demektir.
İşte enflasyon muhasebesi ve düzeltmesi, en genel ve kısa tanımıyla, enflasyonun mali tablolar üzerindeki etkilerinin giderilmesi için yapılan düzeltici işlemlerdir. Örneğin, geçen sene aldığınız ticari mallar stoklarınızda alış maliyetiniz olan 100 TL ile duruyor, ama aynı malı bugün 250 liraya alabiliyorsanız, stoklarınızın güncellenmesi gerekir. Yoksa, maliyetleriniz düşük, kârınız yüksek çıkar ve fiktif bir kâr üzerinden vergi ödemek durumunda kalırsınız.
Yasal tabiriyle ise, enflasyon düzeltmesi; parasal olmayan kıymetlerin enflasyon düzeltmesinde dikkate alınacak tutarlarının düzeltme katsayısı ile çarpılması suretiyle, malî tablonun ait olduğu tarihteki satın alma gücü cinsinden hesaplanmasıdır.
Enflasyon Muhasebesi ve Düzeltmesine İlişkin Yasal Dayanak ve Geçmiş Dönem Uygulamaları
Gelelim işin teknik detay kısmına, daha doğrusu enflasyon muhasebesi ile düzeltmesine ilişkin yasal düzenlemelere: Enflasyon muhasebesine izin veren temel düzenleme, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298’inci maddesinde yer almaktadır. Bu madde, VUK’a 1963 yılında eklenmiş ve son olarak 17/12/2003 tarihli ve 5025 sayılı Yasa ile değiştirilmiştir. Maddenin getirdiği enflasyon muhasebesi uygulaması da ilk olarak 2003 ve 2004 yıllarında gerçekleşmiştir.
Anılan maddenin (A) fıkrasına göre; kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde % 100’den ve içinde bulunulan hesap döneminde % 10’dan fazla olması halinde malî tablolarını enflasyon düzeltmesine tâbi tutarlar.
Bu mükelleflerin ihtiyarına bırakılmış bir husus değildir. Eğer şartlar mevcut ise, gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (anonim şirketler, limited şirketler, paylı komandit şirketler, kooperatifler, iktisadi kamu kuruluşları, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler, iş ortaklıkları) enflasyon düzeltmesi yapmakla yükümlüdür.
Enflasyon Muhasebesi ve Düzeltmesi Bugüne Kadar Neden Uygulanamadı?
Peki, enflasyon muhasebesi uygulamanın şartları günümüz itibariyle oluşmuş mudur? Evet, hatta üzerinden nerdeyse 2 yıl geçmiştir. VUK’un mükerrer 298’inci maddesindeki şartlar, esasında 31 Aralık 2021 tarihi itibariyle oluşmuştur. 2021 yılı sonu itibariyle son üç yıllık yurtiçi üretici fiyat endeksi % 141,70’e ulaşmış, yıllık fiyat endeksi de % 79,89 olarak gerçekleşmiştir.
Böylece, gerçek ve tüzel kişi mükelleflerin 2022 yılında enflasyon muhasebesi uygulamalarının şartları oluşmuştur. Hatta, Hazine ve Maliye Bakanlığı mükerrer 298. maddenin uygulanmasına dair VUK Genel Tebliğ Taslağı hazırlayıp kamuoyu ile paylaşmıştır.
Ancak, VUK mükerrer 298. madde ile getirilen enflasyon muhasebesi uygulaması bugüne kadar hayata geçememiştir. Çünkü, 20 Ocak 2022 tarihli ve 7352 sayılı Kanunun 1. maddesi ile VUK’a Geçici 33. madde eklenmiş ve “Geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere 2021 ve 2022 hesap dönemleri (kendilerine özel hesap dönemi tayin edilenlerde 2022 ve 2023 yılında biten hesap dönemleri itibarıyla) ile 2023 hesap dönemi geçici vergi dönemlerinde mükerrer 298 inci madde kapsamındaki enflasyon düzeltmesine ilişkin şartların oluşup oluşmadığına bakılmaksızın mali tablolar enflasyon düzeltmesine tabi tutulmaz.” denilerek, VUK mükerrer 298. madde ile getirilen enflasyon düzeltmesi imkanı 2021 ve 2022 yılları açısından askıya alınmıştır. Benzer şekilde, 2023 yılının geçici 3, 6 ve 9. aylara isabet eden geçici vergi dönemlerinde de mali tabloların enflasyon düzeltmesine tabi tutulmasına izin verilmemiştir.
Finansal tablolarını VUK yanında TFRS’ye (Türkiye Finansal Raporlama Standartlarına) göre hazırlayan şirketler de, enflasyon düzeltmesinden faydalanamamıştır. Zira, Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetimi Standartları Kurulu, Yüksek Enflasyonlu Ekonomilerde Finansal Raporlamayı düzenleyen UMS 29’la ilgili olarak 20/01/2022 tarihli duyurusunda TFRS ve BOBİ FRS uygulayan şirketler tarafından finansal tablolarda enflasyon düzeltmesi yapılmayacağını belirtmiş; gerekçe olarak da TMS 29 için dikkate alınması gereken enflasyonun TÜFE olmasını, TÜFE’nin de % 100 oranına yaklaşmamasını göstermiştir.
Enflasyon Muhasebesi ve Düzeltmesi Ne Zaman Uygulanacaktır?
VUK’un mükerrer 298. maddesi ile getirilen enflasyon düzeltmesi, şartlarının oluşup oluşmadığına bakılmaksızın 31.12.2023 tarihli yıl sonu mali tablolarına uygulanacaktır.
Diğer bir ifadeyle, 31/12/2023 tarihli mali tablolar, enflasyon düzeltmesi şartlarının oluşup oluşmadığına bakılmaksızın enflasyon düzeltmesine tabi tutulacaktır. Yapılan enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kâr/zarar farkı geçmiş yıllar kâr/zararı hesabında gösterilecektir. Bu şekilde tespit edilen geçmiş yıl kârı vergiye tabi tutulmayacak, geçmiş yıl zararı zarar olarak kabul edilmeyecektir. Böylece, yapılan işlemler sadece mali tabloların düzeltmesi ile sınırlı kalacak, şirketlerin vergi matrahlarını etkilemeyecektir.
Enflasyon Muhasebesi ve Düzeltmesi Hangi Mali Tablolara ve Kıymetlere Uygulanacaktır?
VUK’un mükerrer 298. maddesi ile getirilen enflasyon düzeltmesi sadece bilançoda yer alan “parasal olmayan kıymetlere” uygulanacaktır. Parasal kıymetlere ise enflasyon düzeltmesi uygulanmayacaktır.
Parasal olmayan kıymetler, parasal kıymetler dışındaki kıymetleri ifade eder. Bu nedenle, parasal kıymetleri ortaya koymak gerekir. Parasal kıymetler; Türk Lirasının değerindeki değişmeler karşısında nominal değerleri aynı kaldığı halde satın alma güçleri fiyat hareketlerine göre ters yönde değişen kıymetlere denilmektedir ve yabancı paralar da bu kapsam da değerlendirilmektedir. Örneğin; Şirketin kasa, bankalar, alacaklar, verilen avans ve depozitolar, banka kredileri, satıcılar, borç senetleri, ödenecek vergi ve fonlar gibi hesap kalemleri parasal kıymet sayılmaktadır ve bunların enflasyon düzeltmesine tabi tutulmasına gerek görülmemiştir.
Bu durumda, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin bilançolarında yer alan stoklar, maddi ve maddi olmayan duran varlıklar, özsermaye gibi kalemler parasal olmayan değer sayılacak ve enflasyon düzeltmesine tabi tutulacaktır.
VUK Mükerrer 298/Ç Fıkrası ile Getirilen Yeniden Değerleme İmkanı
VUK’un mükerrer 298. maddesinin (Ç) fıkrasına göre; tam mükellefiyete tabi ve bilanço esasına göre defter tutan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri (kolektif, adî komandit ve adî şirketler dâhil), maddenin (A) fıkrasında yer alan enflasyon düzeltmesi yapma şartlarının gerçekleşmediği hesap dönemlerinin sonu itibarıyla, bilançolarına dâhil bulunan amortismana tabi iktisadi kıymetlerini ve bunlar üzerinden ayrılmış olup bilançolarının pasifinde gösterilen amortismanları yeniden değerleyebilirler.
Yeniden değerleme neticesinde iktisadi kıymetlerin değerinde meydana gelen değer artışı, bilançonun pasifinde özel bir fon hesabında gösterilir. Özel fon hesabında gösterilen değer artışı tutarının, sermayeye ilave edilme dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen kısmı, gelir veya kurumlar vergisine tabi tutulur. Sermayeye eklenen değer artışları, ortaklar tarafından işletmeye ilave edilmiş kıymetler olarak kabul edilir.
Yeniden değerleme yapılan hesap döneminden sonra (A) fıkrası uyarınca enflasyon düzeltmesi şartlarının yeniden oluşması durumunda ise, yeniden değerlemeye tabi tutulmuş olan iktisadi kıymetler ile bunlara ilişkin amortismanlar düzeltilmiş son değerleri dikkate alınarak enflasyon düzeltmesine tabi tutulurlar.
Nitekim, VUK’un geçici 33. maddesinin ikinci fıkrasında “Mükerrer 298 inci maddenin (Ç) fıkrası uygulaması açısından, birinci fıkrada enflasyon düzeltmesi yapılmayacağı belirtilen dönemler enflasyon düzeltmesi şartlarının gerçekleşmediği dönem olarak değerlendirilir.” denilerek, 2021 ve 2022 hesap dönemleri ile 2023 hesap dönemi geçici vergi dönemleri, enflasyon düzeltmesi şartlarının gerçekleşmediği dönem olarak kabul edilmiştir.
Enflasyon Muhasebesi ve Düzeltmesinin Şirket Sermayeleri ile Hisse Senetlerine Etkisi
VUK’un mükerrer 298. maddesine göre, enflasyon düzeltmesi işleminde;
- Alış bedeli ile değerlenen menkul kıymetlerle malî duran varlıklar için, satın alma tarihi;
- İlk madde ve malzeme, ticari mallar, yarı mamul ve mamul stokların maliyetine dahil edilen unsurlar, yıllara sarî inşaat ve onarım işlerinde maliyeti oluşturan unsurlar, gelecek aylara ve yıllara ait giderler, maddî duran varlıklar ve bu varlıkları oluşturan unsurlar, maddî olmayan duran varlıklar ve bu varlıkları oluşturan unsurlar, özel tükenmeye tâbi varlıklar ve bu varlıkları oluşturan unsurlar, yıllara sarî inşaat ve onarım hakedişleri, haklar ve şerefiyeler için, defterlere kayıt tarihleri;
- Parasal olmayan alınan depozito ve teminatlar ile avanslar, nakit olarak ödenmiş sermaye, hisse senetleri ihraç primleri, hisse senedi iptal kârları için, tahsil tarihleri;
- Parasal olmayan verilen depozito ve teminatlar ile avanslar için, ödeme tarihi;
- Aynî sermaye olarak konulan kıymetler için, mülkiyetin intikal ettiği tarih;
- Kâr yedekleri, geçmiş yıl kârları ve net dönem kârının sermayeye ilave edilmesi dolayısıyla artırılan sermaye için, tescil tarihi;
- Nakdî sermaye karşılığı alınan hisse senetleri için; ödeme tarihi, aynî sermaye karşılığı alınan hisse senetleri için; sermaye olarak konulan kıymetlerin mülkiyetinin intikal ettiği tarih, temettü karşılığı alınan hisse senetleri için; iştirak edilen şirket sermayesinin tescil tarihi;
- Parasal olmayan karşılıklar için, ilgili olduğu kıymetin düzeltmeye esas tarihi esas alınacaktır.
Enflasyon düzeltmeleri, ilgili kıymetlere ait fark hesaplarına ve enflasyon düzeltme hesabına kaydedilecektir. Ve düzeltme sonucu bulunan tutarlar, izleyen dönemde enflasyon düzeltmesi yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın, izleyen dönemin başlangıç değerleri olarak dikkate alınacaktır.
Pasif kalemlere ait enflasyon fark hesapları, herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde ise, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tâbi tutulacaktır. Ancak öz sermaye kalemlerine (ödenmiş sermaye, sermaye yedekleri, kâr yedekleri, geçmiş yıllar kârları ve zararları, dönem kârı) ait enflasyon farkları düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilebilecek veya kurumlar vergisi mükelleflerince sermayeye ilave edilebilecektir. Bu kapsamda yapılan işlemler kâr dağıtımı sayılmayacaktır.
Görüldüğü üzere, enflasyon düzeltmesinin doğrudan etkilediği kalemlerin başında sermaye gelmektedir. Sermaye etkilenince, dolaylı olarak paylar ve hisse senetleri de etkilenecektir. Enflasyon düzeltmesi sonucunda ortaya çıkacak olumlu enflasyon farkları kâr olarak ortaklara dağıtıldığı takdirde vergiye tabi olacaktır; sermayeye ilave edilmesi, yani sermaye artırımında kullanılması halinde ise kâr dağıtımı sayılmayacak ve vergiye tabi olmayacaktır.
Nitekim, reel bir kâr olmaması ve enflasyonun olumsuz etkilerinin sürüyor olması gözetilerek, birçok şirket, enflasyon düzeltmesi sonucunda ortaya çıkacak olumlu farkları kâr olarak dağıtmak yerine sermaye artırımında kullanma ve şirketin finansal durumunu güçlendirme yolunu tercih edecektir. Böylece, enflasyon düzeltmesi olumlu farkları iç kaynak olarak sermaye artırımında kullanılabilecektir.
Özellikle anonim şirketlerin sermayesi bu yolla artırıldığı takdirde, şirketin pay sayısı ve/veya itibari değerleri de artacaktır. Hisse senetlerine tanınan vergisel avantajlar nedeniyle, sermaye artırımından hemen sonra hisse senedi bastıran anonim şirketler yasal 2 yıllık süreyi erkenden başlatmış olacaktır.
Dolayısıyla, VUK’un mükerrer 298. maddesi kapsamında yapacakları enflasyon düzeltmesi sonucunda sermaye artırımına gidecek anonim şirketlerin, eğer daha önceden hisse senedi bastırmışlar ise yeni tertip hisse senetlerini bastırarak eskileri ile değiştirmeleri; yok eğer önceden hisse senedi bastırmamışlarsa vergisel avantajlardan faydalanmak için bir an önce hisse senedi bastırmaları menfaatlerine olacaktır.
Enflasyon muhasebesi ve düzeltmesi sonucunda yapılacak sermaye artırımına dair genel kurul süreçleri, hisse senedi basımı ve vergisel avantajlar hakkında detaylı bilgi edinmek ve profesyonel yardım almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
İlgili Yazılar
Hamiline Yazılı Pay Senedi Basımıyla İlgili Bilmeniz Gerekenler
Anonim Şirketler hamiline yazılı paylar için hamiline yazılı pay senedi bastırmak zorundadır. Bu yükümlülük sebebiyle hamiline yazılı pay senedi basımıyla [...]
Cumhuriyetimizin 100. Yılında Hisse Senetleri
AEK Pay Senedi Basımı ve Danışmanlık Merkezi olarak, Cumhuriyetimizin 100. yılında hisse senetleri konusuyla ilgili olarak tarihi bir yolculuğa çıkıyor [...]
Enflasyon Muhasebesi ve Düzeltmesinin Şirket Sermayeleri ile Hisse Senetlerine Etkisi
Son birkaç aydır çevremizden enflasyon muhasebesi ve enflasyon düzeltmesi ile ilgili sorular alıyoruz. Enflasyon muhasebesi ile düzeltmesinin şirket sermayesine, özellikle [...]